theatre

English-Turkish Translation

  1. Noun tiyatro.
  2. Noun tiyatro/sinema binası.
    theater= theatre-in-the-round: çevre tiyatrosu, ortası arena şeklinde tribünlü tiyatro.
  3. Noun seyirciler.
    The theater= theatre wept: Seyirciler ağladılar.
  4. Noun anfi, anfiteatr.
  5. Noun piyes, dram, sahne eseri.
    The theater= theatre of Ibsen.
  6. Noun olay yeri, alan, meydan, sahne.
    theater= theatre of war: savaş alanı, harp meydanı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

boulevard theatre
bulvar tiyatrosu Noun, Language-Literature
finish up the evening at the theatre
geceyi tiyatroda tamamlamak Verb
little theatre
oda tiyatrosu Noun
little theatre
(Br) amatör tiyatro
little theatre
küçük tiyatro
lobby of a theatre
fuayesi
lobby of a theatre
bir tiyatronun lobisi
movie theatre
sinema salonu Noun, Cinema
musical theatre
müzikal tiyatro Noun, Language-Literature
National theatre
devlet tiyatrosu Noun
news theatre
haber filmlerini gösteren sinema. Noun
open- air theatre
açık hava tiyatrosu Noun
open-air theater theatre
açıkhava tiyatrosu Noun
open-air theatre
açık hava tiyatrosu Noun
operating theater theatre
ameliyathane
operating theatre
ameliyathane
operating theatre
ameliyathane Noun, Medicine
operating theatre
ameliyat odası Noun, Medicine
picture theater theatre
sinema
play in a theater theatre
bir tiyatroda oynamak Verb
pour out of the theatre
tiyatrodan sökün etmek Verb
theatre advertisinig
(Br) tiyatro reklamcılığı (sinemalarda reklam filmlerinin gösterilmesi)
theatre audience
(Br) tiyatro seyircisi
theatre bill
(Br) tiyatro programı
theatre going
tiyatroya gitme
theatre in the round
(Br) arena tiyatrosu Noun
theatre of operations
(Br) harekat yeri
theatre owner
(Br) tiyatro sahibi
theatre poster
(Br) tiyatro afişi
theatre test
(Br) (araştırma) tepkilerini ölçmek amacıyla
(theatre ,)
Br varyete tiyatrosu Noun
book seats for the theatre over the telephone
telefonla tiyatroda yer ayırtmak Verb
coup de théâtre
bir oyunda olayların beklenmedik şekilde gelişmesi. Noun
coup de théâtre
başarılı piyes. Noun
coup de théâtre
tiyatroda duygulandırıcı, etki bırakan, ustaca yapım/icra. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database