thrash

dövme(k), şiddetli dayak atma(k).
kamçılama(k), kırbaçlama(k).
harman dövme(k).
yenme(k), mağlûp etme(k), hezimete uğratma(k).
Maritime Traffic fırtınaya karşı seyretme(k), dalgalarla mücadele etme(k).
çırpınma(k), kol ve bacaklarını hızla ileri geri hareket ettirmek.
thrashing in agony: can havliyle
çırpınma/kıvranma.
to thrash the water: ayakları suda çırparak yüzmek.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

hermit thrash

ardıçkuşu
(Hylocichla guttata): K. Amerikada bulunan göğsü benekli, kırmızımsı kuyruklu, güzel sesli bir kuş.

thrash out

(bir karara/anlaşmaya varmak için) şiddetle tartışma(k), hararetli tartışmalara girişme(k).

thrash over

(bir karara/anlaşmaya varmak için) şiddetle tartışma(k), hararetli tartışmalara girişme(k).

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish