thrashing

  1. Noun hezimet
  2. Noun dövme, dayak atma, kamçılama, kırbaçlama.
    to give someone a thrashing: birine temiz bir dayak
    çekmek.
    to get a sound thrashing: temiz bir dayak yemek.
    You're in for a good thrashing: Temiz bir dayağı hakkettin.
    He's asking for a thrashing: Dayak istiyor, kaşınıyor.
  3. Noun yenilgi, mağlûbiyet, hezimet.
  4. Noun dövülmüş harman.
    thrashing-floor: harman yeri.
    thrashing machine: harman dövme makinası.