afraid

  1. Adjective korkmuş, korkan.
    to be afraid of: korkmak.
    Don't be afraid = Be not afraid: Korkma(yınız).

    to make someone afraid: birisini korkutmak.
  2. Adjective esef/üzüntü duyan.
    I am afraid: Maalesef, yazık ki.
    I am afraid I can't tell you: Maalesef
    size söleyemem.
    I am afraid it is so: Maalesef bu böyledir.
    I am afraid we are too late: Maalesef çok geç kaldık.
  3. Adjective kayıtsız, isteksiz, bigâne.
    He seemed afraid to show his own children a little kindness: Kendi
    çocuklarına azıcık şefkat göstermeyecek kadar kayıtsızdı.
gölgesinden korkmak, çok korkak/ödlek olmak.
maalesef
canı tatlı
korkmak Verb
gözü korkmak Verb
rekabetten korkmak Verb
Korkarım … Adverb
Maalesef … Adverb
Korkarım … Adverb
Maalesef … Adverb
Korkarım … Adverb
Maalesef … Adverb
Maalesef … Adverb
Korkarım … Adverb