birinin kafasını ütülemek
Verb
bir şeyi uzun uzun müzakere etmek
Verb
ayrıntılar üzerinde uzun uzun durmak
Verb
bir konu üzerinde uzun boylu durmak
Verb
uzak(ta), samimî/dostane değil.
(a) bütün ayrıntılarıyla/tafsilâtiyle, ayrıntılı olarak, mufassal bir şekilde, mufassalan. (b) boylu
boyunca.
He was lying at full length on the grass: Boylu boyunca çimen üzerine uzanmıştı.
fall all one's /full length on the ground: yere serilmek/yıkılmak, boylu boyuna (yere) düşmek/uzanmak.
her iki tarafın da bağımsız olduğu ve birbirlerine hâkim durumda olmadıkları bir alışverişte bulunmak
Verb
biriyle araya mesafe koyarak iş yapmak
Verb
bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
enine boyuna müzakere etmek
Verb
bir konu üzerinde uzun uzun düşünmek
Verb
yaklaşmamak, uzak durmak, senli benli/samimi olmamak, yüz vermemek.
keep someone at arm's length:
bir kimseden uzak durmak, samimî olmamak.
(a) uzak tutmak, yaklaştırmamak, (b) (bir kimseden) uzak durmak, samimî/içli dışlı olmamak, samimî olmasına müsaade etmemek.
samimileşmesine müsaade etmemek
Verb
birini pek yaklaştırmamak
Verb
bir konu üzerinde enine boyuna konuşmak
Verb
konu üzerinde enine boyuna konuşmak
Verb
bir konu üzerinde epey bir süre konuşmak
Verb