borderline

  1. Noun, Psychoanalysis sınır
  2. Noun, Psychoanalysis sınır durum
  3. Adjective sınırda, sınıra yakın.
    He's not quite insane, but a borderline case: Tam deli değilse de ona yakın bir hal.
  4. Adjective belirsiz, kararsız, münakaşa götürür.
  5. Adjective ayıp, çirkin, edep dışı, yakışık almayan.
    He made several borderline remarks which offended her:
    Onu gücendirecek/rencide edecek ayıp/çirkin sözler sarfetti.
belirsiz durum
ara durum
sınır vak'a
sınır vaka Noun, Psychoanalysis
sınır kişilik bozukluğu Noun, Psychoanalysis
sınır kişilik örgütlenmesi Noun, Psychoanalysis
sınır çizgisi, sınır, hudut. Noun
sınır hattı Noun, Public Administration
sınır