(a) heyecanlandırmak, heyecana getirmek, sinirleri gerilmek.
He was all wound up before the exam. (b) sonuçlandırmak, bitirmek, sona erdirmek, sonuca bağlamak, halletmek.
How does the play wind up: Piyes nasıl bitiyor?
to wind up the campaign: kampanyayı sona erdirmek. (c) (işleri) yoluna koymak, düzenlemek, tanzim /tasfiye etmek.
to wind up one's affairs: işlerini düzenlemek.
wind up a company: bir şirketi tasfiye etmek. (d) (beyzbol) topu atmak için kolu kaldırmak, (e) sarmak, yumak/kangal yapmak, (f) kurmak.