(a) sıyrılmak, (kaçıp) kurtulmak, firar etmek, yakasını kurtarmak. 
 He broke away from arresting officer.  (b) vaktinden önce harekete geçmek. 
 The horse broke away from the starting gate. (c) kırılıp kopmak, dağılmak, ayrılmak, (dinî/siyasî) bağları koparmak.