election

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law seçim
  2. Noun seçim, intihap.
  3. Noun seçme, seçilme.
  4. Noun tercih.
  5. Noun ebedî saadet nasip eden takdiri ilâhî.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

election expense
seçim harcaması Noun, Politics-Intl. Relations
electoral threshold
seçim barajı Noun, Politics-Intl. Relations
right to vote and stand for election
seçme ve seçilme hakkı Noun, Politics-Intl. Relations
board election
yönetim kurulu seçimi
by election
iki seçim arası bir boşluğu doldurmak için yapılan seçim
by election
ara seçim
call a general election
genel seçim istemek Verb
call a new election
yeni seçime gitmek Verb
call an election
seçim yapmak Verb
calling an election
seçim çağrısı
carry an election
seçimi kazanmak Verb
carry an election
seçim yapmak Verb
challenge an election
bir seçimin geçerliğini kabul etmemek Verb
city election
belediye seçimi
cliffhanger election
maceralı seçim
cliffhanger election
heyecanlı seçim
close election
sıkı seçim
closely contested election
çok çekişmeli seçim
come up for election
seçim zamanı gelmek Verb
consent election
bir sendika ve işverenin ortak istekleri üzerine işçileri temsil edecek olan sendikayı meydana çıkarmak için yapılan seçim
contest an election
bir seçime itiraz etmek Verb
contested election
yeterinden fazla aday bulunan seçim
contested election
(US) itiraz edilen seçim
corporate election
(US) yönetim kurulu seçimi
cover the election
seçimler hakkında haber vermek Verb
day for election
seçim günü
democratic election
demokratik seçim Noun, Politics-Intl. Relations
direct election
direkt seçim
disputed election
çekişmeli seçim
disputed election
ihtilaflı seçim
figure for an election
seçime aday olarak katılmak Verb
freedom of election
oy kullanma hürriyeti
general election
(a) ikinci derece veya son seçim, (b) eyalet veya federal meclis seçimi. Noun
general election
5 yılda bir yapılan Avam Kamarası seçimi. Noun
invalidate an election
bir seçimi geçersiz saymak Verb
judge of election
seçim hâkimi
majority election
çoğunluğun seçimi
manipulation of an election
seçimde hile
mayoral election
belediye başkanı seçimi
mid-term election
ara seçimler
mock election
sahte seçim
month of election
seçim ayı
municipal election
belediye seçimleri Noun
neighborhood-administrator election
muhtarlık seçimi Noun, Public Administration
neighborhood-head election
muhtarlık seçimi Noun, Public Administration
new election
yeni seçim
objection to election
seçime itiraz
off year election
ara seçim
outcome of the election
seçim sonucu
papal election
papa seçimi
parliamentary election
senato seçimleri Noun
popular election
genel seçim
pre election
önseçim
preliminary election
önseçim
presidential election
başkanlık seçimi Noun, Politics-Intl. Relations
primary election
(US) aday yoklaması
primary election
önseçim
primary election
ön seçim
primary election
(US) önseçim
primary election
ön seçim Noun, Politics-Intl. Relations
prime election
ilk seçme
provincial election
il seçimi
qualification for election
oy hakkı olma
question an election
bir seçimi tanımamak Verb
questioning an election
seçime tiraz
re election
yeniden seçim
regular election
normal seçim
rerun of an election
yeniden yapılan seçim
rig an election
seçim sonuçlarında dalavere yapmak Verb
rig an election
bir seçime hile katmak Verb
rigged election
hileli seçim Noun, Politics-Intl. Relations
rign an election
seçime hile katmak Verb
run in an election
seçim için aday olmak Verb
run in an election
bir seçimde aday olmak Verb
runoff election
(US) kati hazırlayıcı seçim
run-off election
mutlak çoğunluğun olmaması durumunda yapılan son seçim turu
senatorial election
senato seçimi
settle strategy for election
seçim için strateji saptamak Verb
sham election
göstermelik seçim Noun, Politics-Intl. Relations
show election
göstermelik seçim Noun, Politics-Intl. Relations
snap election
acele kararlaştırılmış seçim
special election
kısmi seçim
special election
ara seçim
special election
özel seçim
spring a surprise election
acele yeni seçime gitmek Verb
squeak-through election
güçbela kazanılan seçim
stand for (an) election
bir seçimde aday olmak Verb
stand for election
adaylık koymak Verb
state election
devlet meclisi seçimi
stolen election
hileli seçim Noun, Politics-Intl. Relations
superintend an election
bir seçime nezaret etmek Verb
support in the election
seçimlerde destek
time of election
seçim başlangıç saati
uncontested election
karşı adayın bulunmadığı seçim
uncontested election
rakip adayın bulunmadığı seçim
union representative election
sendika temsilcisi seçimi
validate an election
bir seçimi geçerli kılmak Verb
validity of an election
bir seçimin geçerliliği
void an irregular election
gayri nizami yapılan bir seçimi iptal etmek Verb
waiver by election
iki şey arasında seçim hakkını kullanmak suretiyle diğerinden vazgeçme
election address
seçim nutku
election address
seçim konuşması
election agent (electioneering agent)
seçim temsilcisi
election alliance
seçim ittifakı
election auditor
seçim denetçisi
election battle
seçim savaşı
election board
seçim kurulu.
election by acclamation
oybirliğiyle seçim
election campaign
seçmenler kurulu ile seçim kampanyası Noun
election campaign
kampanya
election campaign
seçim kampanyası Noun, Politics-Intl. Relations
election campaign abuses
seçim kampanyası suiistimalleri Noun
election campaign aid
seçim kampanyası yardımı
election campaign argument
seçim kampanyasının savunduğu fikirler
election campaign banner
seçim kampanyası pankartı
election campaign button
seçim kampanyası parti rozeti
election campaign coffer
seçim kampanyası kasası
election campaign costs
seçim kampanyası masrafları Noun
election campaign debts
seçim kampanyası borçları Noun
election campaign organization
seçim kampanyası organizasyonu
election campaign plan
seçim kampanyası planı
election campaign promise
seçim kampanyası vaadi
election campaigner
seçim kampanyasına katılan aday Noun
election certificate
seçmen kartı
election commission
seçim kurulu
election committee
seçim kurulu
election committee
seçim komitesi
election contest
seçim mücadelesi
election costs
seçim giderleri Noun
election coverage
seçim raporu
election cry
seçim sloganı
election d
seçim günü
election day
seçim günü.
election decision
seçim kararı Noun, Politics-Intl. Relations
election defeat
seçim yenilgisi
election district
seçim bölgesi.
election disturbances
seçim manevraları Noun
election dower
dul kadının mahfuz hissesi
election effects
bir seçimin sonuçları Noun
election eve radio appeal
seçim arifesinde radyoda konuşma
election expenses
seçim masrafları Noun
election fight
seçim mücadelesi
election forecasting
seçim tahmini
election fraud
seçim hilesi Noun, Politics-Intl. Relations
election fund
seçim fonu
election hour
seçim saati
election ink
seçim mürekkebi Noun, Politics-Intl. Relations
election issue
seçim kampanyası konusu
election law
seçim yasası
election law
seçim kanunu
election manifesto
seçim bildirisi
election manifesto
seçim manifestosu Noun, Politics-Intl. Relations
election meeting
seçim toplantısı
election observer
seçim gözlemcisi Noun, Politics-Intl. Relations
election of a president
başkanın seçimi
election of a president
başkan seçimi
election of directors
müdürlerin seçimi
election period
seçim dönemi
election petition
seçime itiraz
election petition
(Br) seçime itiraz dilekçesi
election petition
(Br) seçime itiraz
election plan
seçim programı
election plank
seçim vaadi
election platform
seçim programı
election pledge
seçim vaadi
election precinct
(US) seçim bölgesi
election process
seçim süreci
election program (me)
seçim programı
election promise
seçim vaadi
election propaganda
seçim propagandası Noun, Politics-Intl. Relations
election push
seçim kampanyası kargaşası Noun
election quotient
seçim katsayısı
election rally
seçim propaganda toplantısı
election recess
seçim tatili
election result
seçim sonucu
election roes
seçim mazbatası Noun
election speaker
seçim konuşmacısı
election speech
seçim konuşması
election stunt
seçim propaganda gösterisi
election stunt
seçim propoganda gösterisi
election survey
seçim için kamuoyu araştırması
election time
seçim zamanı
election victory
seçim zaferi Noun, Politics-Intl. Relations
election year
seçim yılı
beat the election drums
seçim propagandası yapmak Verb
beat the election drums
seçim propogandası yapmak Verb
begin election campaign
kampanyayı başlatmak Verb
conduct an election campaign
kampanyayı yönetmek Verb
contestant of election returns
seçimin iptalini isteyen aday
declare an election void
bir seçimi geçersiz saymak Verb
dispute an election result
bir seçim sonucuna karşı çıkmak Verb
launch election campaign
kampanyaya başlamak Verb
local election results
yerel seçim sonuçları Noun, Politics-Intl. Relations
manipulate election returns
seçim sonuçlarına hile karıştırmak Verb
pre election paralysis
seçim öncesi hareketsiz bekleyiş
English-Turkish phrases from Zargan's own database