enter-

  1. Prefix (bkz: entero- )
  2. Prefix “bağırsak+”.
    ör.: enterotoxemia, enteritis.
girmek.
to enter a room/a house. Let them enter. Verb
içine girmek, dahil olmak, nüfuz etmek. Verb
(askere, okula vb.) yazılmak, kaydolmak.
He entered the armed forces when he was 18. Verb
(okula vb.) yazdırmak, kaydettirmek, sokmak.
Parents enter their children in shool. Verb

enter on/upon: (a) başlamak, gir(iş)mek, hulûl etmek.
We have entered upon a new phase in man's
history. The new teacher entered upon his duties in the automn.
enter upon one's 20th year: 20 yaşına basmak. (b) kanunen sahip olmak.
When he was 18 he entered the large fortune that his father left him.
Verb
sahneye çıkmak/girmek.
Enter Romeo. Othello enters. Verb
delmek, işlemek.
The bullet entered the bone. Verb
sokmak.
to enter a wedge under the door. Verb
katılmak, girişmek, dahil olmak, iltihak etmek, üye olmak.
to enter a contest. to enter into conversation with someone Verb
(yarışmaya vb.) sokmak, dahil etmek. Verb
intisap etmek.
He entered the medical profession. Verb
nüfuz etmek.
to enter the spirit of a novel. Verb
yazmak, kaydetmek, deftere/hesaba/kayda geçirmek.
enter that to me: Bunu hesabıma yazınız. Verb
(a) tutanağa/zapta geçirmek, tutanak/zabıt tutmak, (b) (tasarruf etmek maksadıyla) bir mülke girmek,
(c) kamu arazisinde hak iddia etmek, (d) gümrüğe mal beyannamesi vermek, (e) telif hakkı almak için gereken malûmatı vermek, (f) resmen müracaat etmek, başvurmak.
to enter a complaint in court.
to enter an action against someone: biri aleyhine dava açmak.
Verb, Law
(artırmaya/ihaleye vb.) girmek, teklif vermek. Verb
(gemi vb.) gümrüklenmek, gümrüğe girmek. Verb
geçirmek Verb
basmak Verb
işlemek Verb
bir gayrimenkule tecavüz etmek Verb
tecavüz etmek Verb
sapmak Verb
sözleşme imzalamak Verb
tartışmaya girmek Verb
(gemi) yükünü deklare etmek Verb
gemi yükünü deklare etmek Verb
ilgili bir kimsenin ilgili makamlara
yetki çerçeveleri içindeki belirli işlemlerin kendisi dinleninceye kadar yapılmaması veya durdurulması için başvurması
(askerlik) bir şehre girmek Verb
şikâyette bulunmak Verb
bir koleje girmek Verb
bir koleje gitmek Verb
bir şirkete girmek Verb
bir ülkeye girmek Verb
bir karar vermek Verb
kararname çıkarmak Verb
bir sözleşmeyi tescil ettirmek Verb
savunmasını hazırlamak Verb
savunmasını hazırlamak Verb
bir şirkete girmek Verb
hastaneye başvurmak Verb
hastaneye yatmak Verb
bakanlığı üstlenmek Verb
mahkemeye dilekçe vermek Verb
bir itirazda (defide) bulunmak Verb
bir mesleğe girmek Verb
bir mülke el koymak Verb
bir mülkü ele geçirmek Verb
bir teklifte bulunmak Verb
teklif sunmak Verb
protesto çekmek Verb
resmen protesto çekmek Verb
odaya girmek Verb
gemi limana girdiği zaman gümrüğe taşınan yükle ilgili bildiri vermek Verb
bir derneğe girmek Verb
derneğe girmek Verb
bir dava açmak Verb
trene binmek Verb
tünele girmek Verb
üniversiyete girmek Verb
üniversiteye girmek Verb
celpname çıkarmak Verb
tevkif müzekkeresi çıkarmak Verb
mahkeme huzuruna çıkmak Verb
bir anlaşma yapmak Verb
bir işe girmek Verb
bir sipariş kaydetmek Verb
bir siparişi kaydetmek Verb
masraf yapmak Verb
gümrüğe girmek Verb
katılmak, iştirak etmek, yazılmak, yazdırmak, kaydettirmek.
enter for a race: bir yarışa katılmak.

enter a horse for a race: bir atı yarışa kaydettirmek.
Jo entered (himself) for the examination: Jo sınava katıldı.
yarışa bahis koymak Verb
ödül için yarışmak Verb
müsabakaya katılmak Verb
bir sınava girmek Verb
sınava girmek Verb
gümrükte malları deklare etmek Verb
gümrükte mal beyanında bulunmak Verb
malları gümrükte deklare etmek Verb
limana girmek Verb
listeye kaydetmek Verb
bir listeye kaydetmek Verb
aslı gibidir olduğunu kaydetmek Verb
birbirine mutabık olduğunu kaydetmek Verb
deftere kaydetmek Verb
faturaya kaydetmek Verb
sicile kaydetmek Verb
(a) incelemek, değinmek, dokunmak, temas etmek, nazarı itibara almak.
The book does not enter into
the issue of morality at all: Kitap, ahlâk sorununa hiç değinmiyor. (b) girişmek, ulaşmak, varmak.
enter into agreement: anlaşmaya varmak, sözleşme imzalamak. (c) katılmak, taraftar olmak, tarafını tutmak.
enter into someone's feelings: birisinin duygularına katılmak. (d) oluşturmak, bileşimine/terkibine girmek.
savaşa girmek Verb
… akdetmek Verb, Law
pazarlığa girişmek Verb
sözleşme akdetmek Verb
koalisyona girmek Verb
bir taahhüt altına girmek Verb
sözleşme akdetmek Verb
tartışmaya girmek Verb
konuşmaya girişmek Verb
konuşmaya girmek Verb
bir sözleşme akdetmek Verb
bir senet akdetmek Verb
tartışmaya girişmek Verb
kira sözleşmesi imzalamak Verb
bir kira sözleşmesi akdetmek Verb
ortaklığa girmek Verb
kefil olmak Verb
bir ticari işe girişmek Verb
bir anlaşma imzalamak Verb
bir ittifak yapmak Verb
bir anlaşma imzalamak Verb
bir taahhüte girmek Verb
bir borca girmek Verb
bir yükümlülük altına girmek Verb
bir taahhüde girmek Verb
çıraklığa başlamak Verb
işe girmek Verb
iş ilişkilerine girişmek Verb
rekabete girişmek Verb
birine mutabık olduğunu kaydetmek Verb
istişareye girişmek Verb
konuşmaya girişmek Verb
yazışmaya başlamak Verb
taahhütlere girmek Verb
açıklamalara girişmek Verb
yürürlüğe girmek Verb
yatmak Verb
...'e danışmak Verb
uzun uzun açıklamalarda bulunmak Verb
müzakerelere başlamak Verb
müzakereye girişmek Verb
binaya taşınmak Verb
ayrıntılara girmek Verb
parasal borca girmek Verb
parasal yükümlülükler altına girmek Verb
ilişkiye girmek Verb
trafiğe çıkmak Noun, Transport
büyük deftere geçirmek Verb
kaptanın gümrüğe
gemisi limana girdiği zaman verdiği bildiri
Gir tuşu Information Technology
(US) bir arazinin yeni sahibi olarak kendini tescil ettirmek Verb
protokola kaydetmek Verb
adını kaydettirmek Verb
adını kaydetmek Verb
adıni kaydetmek Verb
gemi limandan ayrılmadan önce gümrüğe taşınan yükle ilgili bilgi vermek Verb
milletvekili olmak Verb
politikaya girmek Verb
politikaya atılmak Verb, Politics-Intl. Relations
siyasete atılmak Verb, Politics-Intl. Relations
binaya girmek Verb
itirazda bulunmak Verb
kamu hayatına girmek Verb
ipoteği fek etmek Verb
ipoteği fekketmek Verb
birinin emrine girmek Verb
eksik deklare etmek Verb
gümrük beyannamesinde eksik değer bildirmek Verb
dalmak Verb
bir araziye girmek Verb
ringe çıkmak Verb
orduya yazılmak Verb
gerdeğe girmek Verb
şehir sınırlarına girmek Verb
müsabakaya katılmak Verb
diplomatik servise girmek Verb
hariciyeye tayin olmak Verb
(Br) parlamento üyesi olmak Verb
hukukçu olmak Verb
donanmaya katılmak Verb
limana girmek Verb
tutanağa geçirmek Verb
kapılanmak Verb
turist mevsimine girmek Verb
üniversiteye girmek Verb
savaşa girmek Verb
diplomatik servise girmek Verb
yeni ülkelere ayak basmak Verb
(muhasebe) kaydetmek Verb
bir mevkie geçmek Verb
bir kampanya başlatmak Verb
bir mesleğe girmek Verb
mal mülk tevarüs etmek Verb
mirasa konmak Verb
(US) mirasa konmak Verb
bir mevkie geçmek Verb
yeni görevler almak Verb
yeni görevler üstlenmek Verb
iktidara gelmek Verb
mevkie geçmek Verb
ele geçirmek Verb
mülkü zaptetmek Verb
bir mülkü zaptetmek Verb
mülkü ele geçirmek Verb
sözleşme imzalamak Verb
girmeye niyetli
davalının mahkemenin kaza yetkisini tanıyıp duruşmaya çıkmak niyetinde olduğunu belirten yazıyı vermesi