first-class

  1. en üstün nitelikli, âlâ, mükemmel, en iyi, en üstün.
    Your work is first-class, I'm very pleased with it.
  2. birinci/lüks mevki (ile).
    I always travel first-class. We have plenty of space in the first-class.
  3. öncelikli, ayrıcalıklı.
    first-class treatment.
birinci sınıf vagon
(Br) birinci sınıf vagon
birinci sınıf kompartıman
acele posta servisi (APS) Noun
(US) paket postası Noun
(US) mektup ve paket postası Noun
birinci sınıf yolcu
birinci sınıf referanslar Noun
birinci sınıf kıymetli kâğıtlar Noun
birinci sınıf hizmet
birinci sınıf işçilik
birinci sınıf bir iş çıkarmak Verb
sınavda tam not almak Verb
en iyi işçilik
tek kişilik birinci sınıf kamara
birinci mevki/sınıf/derece/rütbe vb.. Noun
(tren, uçak, vapur vb.) birinci/lüks mevki. Noun
(bazı koşulları sağlayan) posta müraselâtı, birinci sınıf posta (mektup, kart vb.). Noun