yürürlükteki kanunları değiştirmek
Verb
yürürlükten kalkmış olmak
Verb
hâlâ yürürlükte olmak
Verb
yürürlükte kalmaya devam etmek
Verb
sigorta poliçesinin yürürlükte kalmasını sağlamak
Verb
yürürlükteki hukuk
Noun, Law
patent hakkını yürürlükte tutmak
Verb
bir patent hakkını yürürlükte tutmak
Verb
bir sigortayı yürürlükte tutmak
Verb
sigortayı yürürlükte tutmak
Verb
tam yürürlüğe girmiş olmak
Verb
kanun kuvvetinde kararname
yalan dolanla kendine yol açmak
Verb
birinin eline bahşiş sıkıştırmak
Verb
tam olarak yürürlükte
Adjective, Law
aynen yürürlükte kalmak
Verb, Law
parlamentodaki üçüncü güçlü parti
nefis savunmasında güç kullanmak
Verb
nefis savunmasında kuvvete başvurma